top of page

Kategoriler

Kaçamak Turlarımız


Herkese yeniden merhaba. Bu kaçamak tur olayı pek bir tuttu. Üç, dört günlük kısa bir program sayesinde, insanlar hiç sıkılmadan ve hatta yorulmadan denizin ve güneşin tadını çıkarırken, istekleri dahilinde de, tekne dinamiklerine katılarak, dümen tutabiliyorlar.

Bu sefer geniş bir grup ile yola çıktık. Hedefimiz en az bir gece bakir bir koyda konaklamak. Katılımcılar; Bülent Akgün ve ailesi, Haluk Kılıç ve Ailesi, Annem, kadim dostumuz Sezer'in eşi ZemZem Yiğit ve bolca çocuk. Yine sabah saatlerinde marinada buluşup, lojistik ihtiyaçlarımızı tamamladıktan sonra palamar çözdük. İlk durak, Kadırga burnu öncesinde ki bir koy. Koya girişte hemen iskele tarafta bulunan bir mevkide demir atarak, kıçtan çıma tuttuk. Bülent bu konuda epey bir uzmanlaştı. Yaklaşık yirmi metreye demir attım. Çıma sonrası zincir sayacını kontrol ettiğimde toplam kırk dokuz metre zincir kullandığımı fark ettim. Zincirin boşunu alarak deste ettikten sonra bosa vurdum. Bilahare motoru kapattıktan sonra arka bahçemizi kullanıma açtım. Ekip, direk denize atladı. Bu koyda bayağı eğlendik. Güneşlendik. Denize girdik. Şnorkel yaparak, kabuk topladık. çocuklardan fırsat bulduğum bir esnada Bülent'in zıpkını ile bir zargana vurdum. Önce yemeyi planlamıştım. Ancak, evdeki hesap çarşıya uymayacaktı. Nasıl mı?

Takriben üç saat sonra, demir alarak geceyi geçireceğimiz koya yelken açtık. Evet, geceyi Çiftlik koyundan sonra ki ilk koyda, -Gebeklise koyu- geçirmeyi planlıyordum. Koya girişte, bir kaç tane tur teknesi ile guletin palamar çözerek ayrılmakta olduğunu gördüm. Çıkan ilk guletin yerine manevra yaparak, yaklaşık yirmi beş metreye demirimi bıraktım. Tornistan ile yaklaşık otuz metre de zincir döşedikten sonra, sancak ve iskeleden olmak üzere, kıçtan, iki çıma tutarak tekneyi sabitledim. Arka bahçeyi kullanıma açtığımda ekip hemen denize atladı.

İmece usulü ile yemeğimizi hazırlamaya başlarken, arılar ziyaretimize geldi. Hayatımda bu kadar fazla arıyı, -hiç bir zaman- bir arada görmediğimi de ifade etmeliyim. Takdir ettiğiniz gibi, gün doğumu ve gün batımı esnasında, arı ziyaretleri olur. Ancak bu koydaki popülasyon oldukça fazla idi. Tabi; hem doğal ortamlarına gidip, hem de şikayet etmek olmaz. Onlarla beraber bu anı paylaşmamız lazımdı. Bülent ve ben bu işi üstlendik. Ekibin diğeri içeriye girdi. Bastık jeneratöre, aldık klimayı devreye. İçeride keyifler yerinde. Dışarıda ise; biz, arılar ile iletişim kurmaya, bir yandan da balık tutmaya çalışıyorduk. Neden sonra aklıma geldi. Arı popülasyonunu dağıtmak için, önceki koyda yakaladığım zarganayı iskele gurcataya bastım. Yaklaşık yarım saat flama gibi serende dalgalandı. Bu sayede arıların hedefi olmaktan çıktık. Yarım saat sonra balığı indirdiğimde sadece kılçıklarının kaldığını gördüm. Bu esnada Bülent'i üç, beni de bir defa soktular.

Olta ile avlanamayınca, tüfek ile suya girdik. Tüfek ile avlanamayınca, farklı metodlar geliştirdik. Balıklar, Balon balığıymış, meğerse. Oltayı yem ile birlikte yutuyor, misinayı da ön dişleri ile kesip, gidiyorlar. Tüfekle suya girince de yaklaşmıyorlar. Arılardan yediğimiz dayak ile kaldık, sonunda.

Tekne içerisinden tencere, tava sesleri geliyordu. Özellikle çocuklar çok sıkılmış. Zaten internet yokmuş. Telefonlar da çekmiyormuş. Falan, filan. Saat dokuz sularında, doğal olarak kayboldular. Millet dışarı çıktı. Soframızı hazırladık. Yemeğimizi yedik. Çok keyifli bir sohbet oldu. İlerleyen saatlerde Haluk ve Güler çifti, dışarıda yatmak istediklerini beyan edince, biz de, Bülent ile birlikte onlara eşlik etme kararı aldık. Bülent güvertedeki güneşlenme minderinde, ben baş üstünde yerimi aldım. Haluk ve Güler hanım ise havuzluktaki oturma gruplarını tercih ettiler. Geceyi sorunsuz geçirdik, geçirmesine de, gün doğumu ile birlikte ziyaretçilerimiz tekrar geldi. Onlara koca bir "Merhaba" dedikten sonra denize atladım. Bu arada gün doğumu sabah beş buçukta filan..

Gebeklise koyunun, kahvaltı için pek uygun bir yer olmayacağından hareket ile, çımaları sökerek, demir aldım. Hedef Kumlubük. Sabah erken saatlerde Kumlubük'e demir attım. Bomboş. Saat on birden sonra tur tekneleri ile dolacak olmasına rağmen, şimdilik bize ait. Kahvaltımızı burada yaptık ve bolca denize girdik.

Akşam saatlerinde marinaya döndük. Kaçamak tutumuz ile ilgili görselleri beğenmeniz dileğimle...

95 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page